Ulaşım ve Hareketlilik
Geçmişten günümüze kent makroformlarının şekillenmesinde önemli bir unsur olan ulaşım sistemi, teknolojideki gelişmelerle insanlara çok daha geniş bir yelpazede hareketlilik imkanı sunmaya başlamıştır. Kentleşmenin ana dinamiklerinden biri olan hareketlilik talebine sunulan her bir arz; arazi kullanım yapısını, kent içi nüfus hareketliliğini ve kentin mekansal boyutlarını etkilemektedir. Hareketlilik temelli talep için geliştirilen çözümün çoğunlukla karayolu odaklı olması bireysel taşıt sahipliğini artırmaktadır. Günümüzde 1 milyarın üzerinde olan taşıt sayısının 2050 yılına kadar 2,5 milyara ulaşması beklenmektedir. Çözümlerin karayolu odaklı geliştirilmesi ise, kentlerde yaşanan nüfus artışıyla da ilişkili olarak kentsel yayılmayı tetiklemektedir. Söz konusu kentsel yayılma, şehirlerin mevcut altyapı sistemleri ve belediye hizmetleri üzerinde de baskı oluşturmaktadır.
Hâlihazırda %50’yi bulan dünya kent nüfusu oranının 2030 yılına kadar %70’e ulaşması; kentsel alanların ise 2000 yılına kıyasla, iki katına çıkması beklenmektedir. Kentlerde oluşan bu nüfus yığılması, kentsel yaşam kalitesini etkilemekte, ulaşım ve hareketlilik talebini artırmaktadır. Özel araç sahipliğinin artması ve toplu taşıma çözümlerinin yeterli düzeyde geliştirilememesi şehirlerin ekonomisini etkilemekte, yerel ve küresel çevre sorunları yaratmaktadır.
Hareketlilik bireylerin topluma katılmalarını sağlar. Ancak bu, çevre dostu ve uygun fiyatlı toplu taşıma seçeneklerine erişim gerektirir. Dahası, ulaşım ve hareketlilik, şehirlerin sürdürülebilir kalkınması ve toplum refahı için de hayati öneme sahiptir. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının on birincisi olan “Sürdürülebilir Şehir ve Yaşam Alanları”nın temel hedeflerinden biri de “2030’a kadar özellikle kırılgan durumda olan insanların, kadınların, çocukların, engellilerin ve yaşlıların ihtiyaçlarına özel önem gösterilerek yol güvenliğinin geliştirilmesi, özellikle toplu taşıma sisteminin geliştirilmesiyle herkesin güvenli, uygun fiyatlı, erişilebilir ve sürdürülebilir ulaşım sistemlerine erişiminin sağlanması” olarak belirlenmiştir.
Bu veri ve hedefler, ulaşım ve hareketlilik odaklı planlamanın ülke ekonomileri, şehirlerin gelişimi ve insan yaşamına etkisini ortaya sermektedir. MARUF çerçevesindeki temalardan biri olan “Ulaşım ve Hareketlilik”, kentlerde insan odaklı ulaşım çözümlerini konunun uzmanlarıyla tartışmaya açmayı hedeflemektedir.
Oturumlar
Oturum Adı | Gün | Saat | Salon |
---|---|---|---|
Hareketlilik ve insan odaklı ulaşıma doğru | 1 Ekim 2019 | 14:00 - 15:30 | Beylerbeyi 1 |
Toplu taşımada etkin kurumsallaşma | 2 Ekim 2019 | 11:00 - 12:30 | Emirgan 1 |